Sağlık

Bipolar Bozukluk Nedir? Neden oluyor?

Son yıllarda bipolar bozukluğu olan bireylerin sayısında artış görülmektedir. Genel olarak bakıldığında yaşam tarzı, uyku düzeni, stres, alkol ve uyuşturucu kullanımı gibi faktörlerin bipolar bozukluğun seyrini etkileyebileceğini düşünüyorum. Çünkü bipolar bozukluk, duygusal durumun aniden değiştiği, mani (aşırı yüksek enerji düzeyleri) ile depresyon (aşırı düşük enerji düzeyleri) arasında gidip gelen bir psikiyatrik bozukluktur. Hızla değişen dünya, hızla değişen zevk kaynakları, hızla değişen aile yapısı, hızla değişen ilgi alanları, hızla değişen çevresel faktörler, hızla değişen sosyokültürel faktörler, genetik yatkınlık ile birleştiğinde bu rahatsızlığa sahip bireylerin sayısının arttığını düşünüyorum. Uyku bozuklukları veya uykusuzluk, mani ve depresyon ataklarını tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. Şiddetli gerginlik, bipolar bozukluğu olan kişilerde nöbetleri tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. Gerilim yönetimi bu durumda değerli bir rol oynayabilir. Alkol ve kötüye kullanım bipolar bozukluğun seyrini olumsuz etkileyebilir. Özellikle manik dönemde alkol veya uyuşturucu kullanımı duygusal dengesizliği artırabilir. Sistematik olmayan beslenme, sistematik olmayan fiziksel aktivite ve sosyal izolasyon gibi yaşam tarzı faktörleri de bipolar bozukluğun seyrini etkileyebilmektedir. Sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek tedavi sürecini destekleyebilir.

Bipolar bozukluğun nedenleri

Bipolar bozukluk, genetik ve çevresel faktörlerin karmaşık etkileşimi sonucu ortaya çıkan psikiyatrik bir hastalıktır. Ancak kesin nedenleri hala tam olarak anlaşılamamıştır. Her ne kadar genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin katkısı konusunda net bir oran vermek zor olsa da genetik faktörlerin önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Ailede bipolar bozukluk öyküsü, hastalığa genetik yatkınlığı düşündürür. Bipolar bozukluğu olan birinci derece akrabaları (ebeveynler, kardeşler) olan kişilerin hastalığa yakalanma olasılığı daha yüksektir. Araştırmalar birden fazla genin bipolar bozukluk riskini artırabileceğini gösteriyor. Ancak hangi genlerin ve etkileşimlerin bu hastalığa neden olduğu tam olarak belirlenememiştir. Stres, travma, uyuşturucu kullanımı ve hormonal değişiklikler gibi çevresel faktörlerin de bipolar bozukluğun gelişiminde etkili olduğuna inanılmaktadır. Özellikle travmatik deneyimler duygusal dengesizlikleri tetikleyebilir veya mevcut bipolar bozukluğu ağırlaştırabilir. Uyku bozuklukları da bu hastalığın belirtilerini tetikleyebilir. Uyku düzeni, sistemsiz beslenme, sistemsiz yaşam tarzı gibi faktörlerin de bipolar bozukluğun seyrini etkileyebileceği düşünülmektedir. Örneğin uyku yoksunluğu bipolar bozukluğun manik ataklarını şiddetlendirebilir. Sonuç olarak bipolar bozukluğun gelişiminde hem genetik yatkınlığın hem de çevresel faktörlerin rol oynadığı kabul edilmektedir. Ancak hangi faktörlerin ne kadar etkili olduğunu tam olarak belirlemek karmaşık bir konudur ve bireysel vakalara bağlı olarak değişebilir. Tedavi ve destek yaklaşımları bu karmaşıklık dikkate alınarak kişiye özel planlanmalıdır.

Bipolar bozukluğun 3 aşaması

Bipolar bozukluk, genellikle kişinin ruh halindeki dalgalanmalarla karakterize edilen psikiyatrik bir hastalıktır. Bu dalgalanmalar üç ana düzeyde ortaya çıkar: hipomani, mani ve depresyon… Hipomani, hafif bir mani durumu olarak değerlendirilebilir. Hipomani döneminde kişi yüksek düzeyde güce sahiptir, aktif ve hedefe yönelik davranışlar sergileyebilir. Aynı zamanda kendine olan inanç artabilir ve sosyal etkileşim artabilir. Uyku ihtiyacı azalabilir ve konuşma hızı artabilir. Hipomani döneminde kişi genellikle kendini neşeli ve enerjik hisseder. Ancak mani durumu kadar şiddetli değildir ve genellikle işlevselliği daha az etkiler. Mani, daha şiddetli olan ve sıklıkla işlevselliği hipomaniden daha fazla etkileyen bir ruh hali durumudur. Manik dönemde kişi aşırı güç, hiperaktivite, yüksek özgüven ve abartılı niyetler yaşayabilir. İyi düşünülmemiş riskli davranışlar, aşırı harcama, aşırı sosyal etkileşim, dikkatsiz araç kullanma gibi davranışlara yönelme eğilimi artabilir. Manik aşamada kişi genellikle niyetleri ve davranışları konusunda gerçekçi olmayabilir. Bu adım kişinin normal yaşamını ciddi şekilde bozabilir. Depresyon, bipolar bozukluğun diğer aşamasıdır ve mani veya hipomani dönemleriyle tezat oluşturur. Depresyon sırasında kişi kendini çok üzgün, umutsuz hisseder ve enerjisi düşük olur. Kişi umudunu kaybedebilir, uyku sistemi bozulabilir, iştahı azalabilir veya artabilir. Niyet ve odaklanma güçlüğü, suçluluk duygusu, intihara eğilim gibi belirtiler de görülebilir. Depresyon kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir ve profesyonel yardım gerektirebilir. Bipolar bozuklukta bu üç aşama genellikle ardışık bir döngüde meydana gelir. Bazı bireylerde mani veya hipomani dönemleri daha sık görülürken, bazı kişilerde depresyon dönemleri daha baskın olabiliyor. Tedavi bu aşamaların yönetilmesi ve stabilitenin sağlanması açısından değerlidir.

Mevsim değişiklikleri bipolar bozukluğu nasıl etkiler?

Mevsimsel değişikliklerin bipolar bozukluğu tetiklemesinin doğrudan bir kanıtı veya nedeni yoktur. Ancak bazı durumlarda mevsimsel değişiklikler bipolar bozukluğu olan bireylerde belirtilerin farklılık gösterebileceği bir faktör olabilir. Bu konuyla ilgili bazı teoriler ve gözlemler mevcut ancak net bir neden-sonuç ilişkisi henüz belirlenemedi. Mevsimsel değişiklikler, özellikle kış aylarının karanlık, soğuk ve daha az güneşli olmasıyla ilişkilendirilen mevsimsel duygusal bozukluk (SAD) gibi bazı zihinsel sağlık sorunlarını tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. Bu rahatsızlıkta özellikle kış aylarında depresyon belirtileri artabilmektedir. Bipolar bozukluk ile mevsimsel duygudurum bozukluğu arasında bazı benzerlikler olabilir ancak kesin ilişki hala belirsizdir. Bazı bipolar bozukluk hastaları mevsimsel değişikliklerin ruh hallerini etkileyebileceğini bildirmektedir. Örneğin kış aylarında depresyon belirtilerinin arttığını ya da yaz aylarında mani belirtilerinin daha belirgin hale geldiğini söyleyebilirler. Ancak bu deneyimler kişiye göre farklılık gösterebilir ve herkes için geçerli olmayabilir. Mevsim değişikliklerinin bipolar bozukluğu tetiklemesinin veya etkilemesinin nedenleri üzerine araştırmalar devam ediyor. Bu konuda daha fazla veri ve kanıt toplandıkça mevsimsel değişikliklerin ruh sağlığı üzerindeki etkileri daha net anlaşılabilecektir.

Durum çalışmaları

Ahmet adını verdiğim müvekkilim 30 yaşında, güçlü ve yaratıcı bir adamdı. Son aylarda ani ve büyük enerji artışları yaşadığını, uyku ihtiyacının azaldığını, harcamalarının kontrolden çıktığını fark etti. Aynı zamanda kendisini inanılmaz derecede güçlü ve özel hissettiğini belirtti. Konuşma becerileri artmıştı ve etrafındakileri etkileyecek abartılı planlar yapma eğilimindeydi. Bu dönemde iş yerinde ve sosyal ilişkilerinde sorunlar yaşamaya başladı. Ahmet’e psikoterapiye başvurduğunda bipolar bozukluk tanısı konuldu. Manik bir dönem geçiriyordu. Tedaviye hızla başlandı ve stabilizasyonu sağlamak için ilaçlar verildi. Psikoterapi seanslarıyla duygusal dengeyi korumayı öğrenmesi konusunda desteklendi. Ayrıca uyku rutinine dikkat etmesi ve gerginlik yönetimi becerilerini geliştirmesi önerildi. Ahmet’in manik dönemi stabil hale geldikten sonra uzun vadeli bir tedavi planı oluşturularak düzenli kontroller planlandı. Ayşe adını verdiğim müvekkilim 25 yaşında, daha önce depresyon geçirmiş bir kadındı. Son zamanlarda gücünün arttığını, daha önce hiç olmadığı kadar yaratıcı ve üretken olduğunu fark etti. Uyku ihtiyacının azaldığını ancak aşırı harcama, düşüncelerin hızlı akışı gibi belirtilerin yaşanmadığını söyledi. Ancak birkaç hafta sonra gücünün aniden düştüğünü, kendini karamsar ve umutsuz hissettiğini ifade etti. Ayşe’nin durumu bipolar bozukluk tanısıyla değerlendirildi. Hipomani ve depresyon dönemleri yaşadığı gözlendi. Tedaviye başlamadan önce duygusal durumunu takip etmek için bir günlük tutması önerildi. Ayşe’nin durumunun daha iyi anlaşılması üzerine uygun ilaç tedavisine başlandı. Aynı zamanda metapsikoterapi seanslarına katılarak duygusal dengeyi koruma ve düşünce kalıplarını değiştirme becerileri geliştirildi. Ayşe’nin duygusal dalgalanmaları daha doğru yönetmeyi öğrendiği ve belirtileri azalttığı gözlemlendi. Bipolar bozukluğun her bir bölümü benzersizdir ve bireyselleştirilmiş bir tedavi yaklaşımı gerektirebilir. Bu nedenle doğru tanı ve uygun ilaç ve psikoterapi seçimi için bir uzmandan yardım alınması önemlidir.

Bipolar bozukluğun belirtileri

Bipolar bozukluk farklı dönemlerde (mani, hipomani ve depresyon) farklı belirtiler gösterir. Mani atağı sırasında kişi kendini çok aktif ve enerjik hisseder. Uyku ihtiyacı azalabilir veya tamamen ortadan kalkabilir. Kişinin konuşma hızı hızlanır ve düşünceleri hızla akmaya başlar. Kendini çok neşeli, kendinden emin veya coşkulu hissedebilir. Abartılı veya mantıksız niyet ve planlar oluşturma eğiliminde olabilir. Aşırı para harcama, riskli cinsel davranışlar, madde kötüye kullanımı vb. gibi tehlikeli veya amacın kontrolü dışında davranışlar sergileyebilir. Hipomani döneminde maniye benzer belirtiler görülür ancak bunlar daha hafiftir ve işlevselliği daha az etkileyebilir. Güç seviyesi artar ve aktivite gösterir. Kişi genellikle memnun ve olumlu bir ruh hali içindedir. Yaratıcılık ve üretkenlik artabilir. Depresyon ataklarında kuvvet seviyeleri azalır ve aktivitelere olan ilgi kaybolabilir. Ağır keder, çaresizlik ve umutsuzluk hissedilebilir. Uykuya dalmakta zorluk çekebilir veya çok uykulu olma eğiliminde olabilir. İştah artabilir veya azalabilir. Zihinsel karışıklık ve karar vermede zorluk yaşanabilir. Suçluluk ya da değersizlik duyguları ortaya çıkabilir. Ölüm ya da intihar düşünceleri olabilir. Bipolar bozukluk bu farklı dönemler arasında geçiş yapabilir. Bu nedenle tanı ve tedavi süreci kişinin farklı dönemlerdeki semptomlarının ve ruh halinin değerlendirilmesini gerektirir. Semptomların şiddetini azaltmak ve bireyin işlevselliğini sürdürebilmesini sağlamak için uygun tedavi önemlidir.

instagram

Facebook

X

Youtube

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamen yazarların özgün fikirleri olup, Onedio’nun yayın politikalarını yansıtmayabilir. ©Onedio

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu